10 Mart 2011 Perşembe

içine girmeli

kitapları bir metre mesafeden bükmeden, kırmadan okuyan insanlar var.

nasıl olur anlamam... hiç okunmamış gibi kitaplıkta yerlerini alırlar o kitaplar.

okunmamış mıydılar peki?

okunmuşlardı ama okuyanın kokusu bile sinmemişti sayfalarına ve kitabın kokusu sinmemişti sayfayı çeviren parmaklara.

bense heyecanlanınca hırçın çevirdim yapraklarını, koynumda uyuya kaldım, çok sıkıldığımda aynı yerden defalarca katladım ucunu, altını çizdim, üzerine not aldım...

bi' zaman sonra okunmuşluğu, yaşanmışlığı bulmak umuduyla bugünümden ayraçlar bıraktım.

bi' şey yapıyorsan içine girerek yapmalısın... üstüne, eline, yüzüne, dudağına, içine sinmeli!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder