24 Ocak 2012 Salı

paketi kapatmak için cenin pozisyonu alıp ana rahmine dönünüz!!

-dıt dıııt.. dıt dıııt!

+ hmm mesaj geldi

- 1 yeni mesaj

+ aç..

- üye olduğunuz paket yenilenecektir, paketi kapatmak için KAPAT yazıp bu mesajı cevaplayın.

+ ne paketiymiş bu ya, amaaan salla

- dıt dıııt.. dıt dıııt!

+ ne yaa..

- 1 yeni mesaj

+ aç..

-  üye olduğunuz paket yenilenecektir, paketi kapatmak için KAPAT yazıp bu mesajı cevaplayın.

+ te'allam yea.. çık..

- dıt dıııt.. dıt dıııt!

+ aaaaah ne var be!!

- 1 yeni mesaj

+ aç..

- üye olduğunuz paket yenilenecektir, paketi kapatmak için KAPAT yazıp bu mesajı cevaplayın.

+ pek alaaa! cevapla..  KAPAT gönder..

- dıt dıııt.. dıt dıııt!

+ hmm oldu galiba

- 1 yeni mesaj

+aç..

- değerli abonemiz kapatmak(!) istediğiniz pakete üyeliğiniz bulunmamaktadır. üye olmak için paket adını yazıp 1234'e gönderiniz.

23 Ocak 2012 Pazartesi

bi masal kahramanı olabilirsiniz, kulaklıktan gelen şarkıya kendi klibinizi çekebilir, yağmurun altında kendi kendinize dans edebilirsiniz.. yola oturup çamurla oynayabilir, kendinizi denize atıp temizlenebilirsiniz ocağın sonunda, sonra insanların arasına karışabilirsiniz.. tabi sizi kimsenin tanımadığı bir yerdeyseniz!!

16 Ocak 2012 Pazartesi

yarım

ağzımda bi dolu küfür, boğazımda yutamadığım bi yumru, gözümde akamayan bi damla..

saatin kadranı olduğu yerde sayıyor günlerdir, yarım yamalak yenmiş yemekler, yarım ağız edilmiş kelamlar ve ağzımın kenarına hiç yakışmayan yarım bir gülümseme..

ayakkabılarımın birinin bağcığı açık kalmış, bazı tırnaklarımın ojelerini kemirmişim, yalap şalap toplanmış bir saç, sigaram dudağımdan düşmek üzere..

bi foroğrafçı koltuğunda oturuyor gibiyim, eğrelti.. bi portreye gereksiz eklenmiş bir detayım.. düş yoruyor varlığım, her an kaldırılıp atılacak gibi, "böyle daha iyi" denilecek gibi, huzursuz bir bekleyiş..

13 Ocak 2012 Cuma

yakışıklı bi sabah

her şeyin bi zamanı vardı, bana gelişin en güzeliydi zamanların, bana seslenişin en muhtaç olduğumda.. ve bu sabaha öyle yakışırdı ki bi "seni seviyorum"

köy kahvaltısı nedir,nerede yapılır? 10 adımda köy kahvaltısı ve dahası..

köy kahvaltısı..

efendim yeni dönemin modası bu, insanlar bilhassa hafta sonları toplaşıp köy kahvaltısı yapmaya gidiyorlar.. nereye? avm'lere, lüks semtlerin en lüks caddelerine, çünkü köy kahvaltısı orada yapılır..

nedir efendim köy kahvaltısı? ballar tereyağlar amlajından açılıp küçük kaselere koyuluyor ya, hah o işte köy kahvaltısı, valla bak, ekmek sepetinde köy ekmeğinin(!) yanında süzülen çikolatalı kuruvasanlar, efendime söyleyeyim jambonlar, emvayi çeşit peynir..

bi yerde okudum "açık büfe köy kahvaltısı (20 çeşit)!! yazıyor.. yahu bi kere köyde o bolluk nerede, 20 çeşitmiş!! bi sahana 2 yumurta kırıp 6 eşit parçaya böleceksin herkes kendi payını yiyecek işte köy kahvaltısı o, egenin köyü değilse o kadar çeşitli zeytin de yok, hatta zeytin yok.. sonra madem köy kahvaltısı ayağını altına katlayıp yer sofrasında yiyeceksin hayatım, o kocaman hiç estetik olmayan çatal kaşıklarla..

ayrıca metropollerin o tıklım tıkış caddelerinde de değil, köy kahvaltısı istiyorsan köyde yapacaksın, "olur mu öyle şey" deme, eğer kayak yapmak için daha çıkıyorsan, köy kahvaltısı için de köye gideceksin!!

mesela atlayıp bi cumartesi gecesinden gideceksin köye, tanrı misafiri deyip çalacaksın kapıyı, sobanın yanına ilişeceksin, ekstra ince belli bardakta bi çay tutuşturacaklar eline rengi açık mı açık lakin leziz, sonra sırma yorgandan bi yatak yapacaklar sana, daha akşamın dokuz buçuğunda, dantelli yastık kılıfı verecekler misafirsin diye, ömründe çekmediğin uykuyu çekecek sobadaki odunun çıtırtısına karışmış ekmek kokusuna açacaksın gözlerini, sobada pişmiş o güzelim ekmeğin kokusu dolacak ciğerine, sonra o buz gibi suda o yüz yıkanacak amma ve lakin titremekten tuvalete gidemeyeceksin.. sonra işte sofrada ne varsa o gün kısmette onu diğer insanlarla paylaşacaksın, sonra pencereden dışarıyı seyredip divanda sobanın sıcağıyla öğle uykusuna dalacaksın. budur! bu tarz bi şey yapamıyorsan git jambonunu, avokado salatanı nerede yersen ye ama adına köy kahvaltısı deme!

bi çoğunun vardır köyü, tatili orada geçirmeyi aklına bile getirmediği, benim köyüm yok ama çok köyde kahvaltı yapmışlığım var..

11 Ocak 2012 Çarşamba

sevgileri çürütmeyin

hani bazılarımız çok tez canlıdır; bi şey olacaksa o an olmalıdır, o olmadan geçen her saniye boşadır boşunadır.. o kadar acelecidirler ki bazen, hata yaparlar, kırıp dökerler, takılıp düşerler ama elde değil mizaçları budur; bi şey mi yapılacak hemen yapılmalıdır, bi yere mi gidilecek hemen gidilmelidir, bi şey mi söylenecek hemen söylenmelidir, sevilecek biri mi var hemen sevilmelidir..

ve bazılarımız..

bazılarımız çok ağır kanlıdır; temkinli, sakin, yavaş.. o kadar yavaştırlar ki, sanki onlar için zaman sonsuzdur her şey herkes durağandır, genellikle kaybederler.. onlar öylece beklerken dünya döner. güneş onların coğrafyasına bi doğar bi batar, bi doğar bi batar.. zaman akar, tüketmekten korktukları şeyler öylece duruyor sanırlarken onlar tüketemeden tükenir! bilmezler ki hiçbir şey durağan değildir hayatta; taşlar, kayalar, dağlar, hatta yer küre bile durmaz yerinde hepsi hareket eder, değişir, başkalaşır..

sular akar, zaman gibi akar gider ve sevgiler meyve gibidir tazeyken tüketmezseniz öylece çürür giderler, eğer taze bir meyve gibiyken, tadı yerindeyken siz tüketirseniz hep sizinle kalır, kan gibi can gibi..