19 Ekim 2010 Salı

Şakir'in banyo günü...

dün Şakir'in banyo günüydü...

eskilerden kalan bi alışkanlıkla zavallı kedilerime yaptığım gibi zorla leğenin içine soktum Şakir'i... "neden zorla"  bilmiyorum belki de seviyordur banyo yapmayı, sormak hiç aklıma gelmedi... 40 derece suda önce şampuanladım, sonra tüylü göbeğini köpürttüm... tam bir tellak havasındaydım, eminim o an görsem kendimi karşıdan, korkardım. gözüm dönmüş gibi köpürtüyordum... bi süre sonra şakir boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca geldim kendime... kucakladım ama suyu alınca ağırlaşmıştı, neyse güç bela duruladım... ama nasıl su oldu her yer anlatamam şakir desen kurumuyor birtürlü... "allahım ya kurumazsa" bi panik! dört dönüyorum evin içinde, neyse son çare makineye atıp kuruttum. makine döndükçe nasıl için için kendimi yedim anlatamam. varsın kirli kalsındı şakir'den kıymetli miydi hijyen... sonuçta bütün yaptıklarıma rağmen şakir üzmedi beni mis gibi çıktı makineden, canım yaa... bi tanedir şakir

hiç yalnız bırakmadı beni, istedi mi bırakmayı bilmiyorum, imkanı olsa onlarca kilometre uzağa giderdi belki... hani şu şeytan denilen kadınlar var ya, onlar da türlü türlü işte kimisi oyuncak ayısının onunla olmak isteyip istemediğini bile düşünür... hatta abartır yatak ilişkisinden öteye gitsin diye çantasına koyup gittiği yere götürür.. erkek için şişme kadın neyse kadın için oyuncak ayı da odur! eminim şişme kadını bi süre sonra helali olarak görenler vardır :))) (bu konudan sosyolojik bi boyut çıkarabilirim bi daha ki yazıya inşallah)

yani demem o ki insan yalnızlıktan suni şeylere bile bu kadar sarılıyorken, hayvanlara bile bunca özverili yaklaşıyorken, sahiplenme ve aidiyet hayatımızın, ilişkilerimizin gerçeği... bir takım çok bilmişler, ilişki danışmanları, hayat koçları bu tarz duygularımıza gem vurursak mutlu olacağımız iddiasındalar ya, yok öyle bir şey asıl bu duyguları kaybetmemiz mutsuzluklarımızın sebebi...

bir kere kokusunu içine çektiğin insanı bütün benliğin o kokuyla özdeşleştiriyorsa sen kim olup da engelleyeceksin duygularını, sana soran mı var yahu... bi şarkı melodisiyle deniz aşırı giden bir ruh var ademoğlunda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder