2 Ekim 2010 Cumartesi

seine

kutsalım... ilahım... pariste olmalıydım şimdi seine nehri kıyısında aşkınla vaftiz etmeliydim kendimi, aşkla etrafında döne döne hacı olmalıydım, alıp karşıma hayalini tapınmalıydım ömürlerce...

yana yana sevmeliydim, döne döne pervane aşkına... gelene geçene seni anlatmalıydım dilimin döndüğünce, tanrı sanmalıydılar seni... yada çılgın sanırlardı beni... aşkından delirmiş bi çare, acır gözlerle bakarlardı, dalga geçerdim onlarla, "hepiniz delirmişsiniz, nasıl bir dünyada yaşıyorsunuz haberiniz yok... madem benimki gibi tapılası bir sevgiliniz yok ne demeye yaşıyorsunuz, atın kendinizi şuracıkta nehre... hiç değilse kurban edin kendinizi aşkımıza, sevgi yoksunu zavallılar... ha varsa aranızda bizim gibi körkütük aşıklar şöyle alalım... şarap getirin, maestro çalll, sabahlara kadar dans edeceğiz, bu dünyadan göçüp giden tüm sevdalıların şerefine aşkla yıkayacağız paris sokaklarını... gökyüzünde milyonlarca aşık seyrediyor görüyor musunuz, ah zavallılar ne körsünüz..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder